18 Ekim 2011 Salı

Yeni Yıl

   Yeni biryıla tertemiz bi sayfayla başlamak her zaman iydir. Tamam, herzaman olmasa bile bazen iyidir.

 Yinede iyidir. Benden başka böyle düşünün var mıdır bilmem ama yeni yıl başlangıcı bana daha çok ocak

ayının biri değilde okulların açıldığı; insanların, yazın rehavetinden, mayışıklığından ve bazen tembelliğinden

çıktığı gün gibi gelir.

 Hazır okulların açılması demişken yeni arkadaşlar edinme telaşından ve yeni tanıdığım, henüz tam olarak

tanımadığım, birbirinden 'sevgili' arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum.                                                        

  er senenin başında özellikle hazırlık ve birinci sınıflarda arkadaş bulabilme telaşı olur. bunun asıl ve en

büyük amacı aslında yanlız kalmamaktır. Bazıları şanslıdır bazıları daha az şanslı ama öyle 'bazıları' vardır ki

daha ilk haftadan okulun %83.95 ini tanır. İşte onlar kendilerine göre diğer asosyallerin gıpta ile baktığı

sadece sevgili değil 'çok' sevgili arkadaşlarımızdır.

      Gelelim benim yeni tanıştığım, tanımaktan çok anlamaya çalıştığım ultra yeni arkadaşlarıma. İlk önce en

komik arkadaşımdan bahsetmek istiyorum. Yaptığı esprilerle sınıfı ''gülmekteeennnnn kırıp geçireennnn''

ingilizce seviyesine hayran olunan, hatta şakalarını ingilizce bile yapabilen ( ne mutlu!! ) arkadaşım sınıfın

gözdesi şuanda. Ben ona Bahadır diyorum.  Diğer arkadaşımsa en zenginimiz. Alışveriş yaptığı yerleri , yediği

yemekleri, ikamet ettiği yeri dahi birisi duyacak olsa dudağı uçuklar alimallah. Onada Faire diyorum (yazıldığı

gibi okunur). Anlatıığım sebeplerden kendisi en 'sevgili' arkadaşım olur.

      İlerleyen zamanlarda, arkadaşlarımı tanıdıkça, tanımaktanda öte anladıkça tanıtmaya ve anlatmaya devam

edicem. Şimdilik bu kadar.

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder